Bi de tim filmlerde en romantik sahneler yağmur altında olmuo mu?? Hiç inandırıcı değil be. Ben o kadar yağmur yesem düşündüğüm tek şey şimdi bu tişört üstüme yapıştı kahretsin göbeğim çıktı şebelek gibi ortaya olur. Ama filmde yok öpüşürler, yok evlenme teklifi, yok ayrılma. Ama bak ayrılma olabilir. Sıçan gibi olmuş zaten karı. Makyaj akmış, saçlar bokum gibi olmuş zaten. Adam o sıfata bakmaya korkar lan. Terk etmesin de napsın???
Kışın bi yere gitmek tam anlamıyla zulüm. On saat uğraş saçını başını yap. Tak takıştır,sür sürüştür. Sonuç ıslak sıçana dönmüş saçlar, kıpkırmızı domates gibi bi burun. İlk buluşma için filan iğrenç bi mevsim yani. Kış bitene kadar, o çocuk da uçar gider benden söylemesi :) Zaten lahana gibi giyinmiş kızı kim napsın be. Hepsi bi dert gerçekten de, montunu, şapkanı, atkını eldivenini çıkarıp giymek en az bi saat zaten. Hele o çizmeler, botlar öyyykkkkkk. İç karartıcı renkler. Yok anam yok kış hiç bana göre deil..
Oysa yaz öyle mi?? Ne güzeeell missss. Sıcacık bi güneş var herşeyden önce. Her yer rengarenk, cıvıl cıvıl.. Tam yaz çocuğuyum ya ben. Doğum günüm de haziran zaten. En sevdiğim ay :) bide akdenizliyim. İşte tüm bu nedenlerden kasımda uyuyup nisanda uyanmak istiyorumm!!!!!!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder